*Şair olunmaz, doğulur* sözü Hande Ortay’ın yaptıklarına bakılırsa, çok yerinde bir tespitmiş. Henüz daha hayatının baharında olan genç bir insan için oldukça başarılı bir eser; gıpta edilesi. Eserdeki şiirler oldukça dokunaklı, her insanda farklı duygular uyandırabilecek kadar etkili ve hissi. İstanbul, İstanbul Üniversitemiz için de önemli bir gurur vesilesi olduğunu düşündüğüm bu eser, şiir dünyasında da önemli bir yer tutacaktır. Hayalleri, iç dünyası, birikimleri; kısaca dünyası ve Hande Ortay. Tanımak ve öğrenmek lazım…
-Prof. Dr. Hasan Alpak
Kelimelerle canbazlık sanatıdır şiir. Müzik sanatının da temel direklerinden birini oluşturur. Herkes müzik dinler, ama herkes müzik yapamaz. Şiirde ise durum daha zordur; zira herkes şiir de yazamaz, okuyamaz da. Bukowski’nin deyişiyle *herkese göre değildir şiir yazmak, hatta okumak bile* şiiri yazmak için de, okumak için de hem bir altyapı, hem şiir zevki hem de duygu gerekir. Beethoven, *yanlış nota çalmak önemsizdir ama duygusuz çalmak affedilemez* der, müzik için. Bence duygu kavramı şiirde de bu kadar önemli ve Hande Ortay bu altyapıya da, edebi zevke de, en önemlisi bu duyguya da sahip bir şair. Bu kitabında da yine hissiyat denizindeki seyahatine okurlarını da alıp götürecek güzellikte, duygu dolu şiirlere yer vermiş. Sevgili Hande’ye sanat yolculuğunda ilhamının sürekli olmasını dilerim.
-Ahmet Sadi Çelik
Hande Ortay’ın sevgi dolu, aşk dolu şiirlerinde insanın kendisinden bir şey bulmaması mümkün değil. Bu genç yaşına rağmen kullandığı dil bir anda içinden çıkamayacağınız bir sevgi okyanusunun içine atıverir sizi... *Sensin Aşkın Her Hali* dizesinde olduğu gibi onun şiirlerinde aşkın her halini bulabilirsiniz. Ya da, *Bir Şiir Yazayım, Dokunmaktan Çok Özlemim Olasın. Her Dizem Sen Kokasın* dizeleriyle tutkulu bir aşka yelken açarsınız... Edebiyat dünyamızda ses getirecek, iz bırakacak sevgili Hande, yolun açık olsun...