Büyük Selçuklu Devleti, Türklerin İslâmiyeti kabul etmelerinin ardından kurdukları en önemli siyasî yapıydı. Bu devlete zirve dönemini yaşatan Sultan Melikşah (1072 – 1092), sınırları Kaşgar’dan Anadolu hudutlarına, Aral Gölü ve Kafkasya’dan Yemen ve Aden’e kadar uzanan çok geniş bir alanda hâkimiyet süren bir devlete sahipti.
Selçuklu Devlet Teşkilâtı, onun zamanında Büyük Vezir Nizâmü’l-Mülk’ün de gayretleriyle mükemmel hâle getirildi. Nizâmü’l-Mülk, meşhur eseri Siyâsetnâme’yi bu zamanda kaleme aldı.
Celâlî Takvimi adı verilen güneş takvimini o hazırlattı. Yenilgi yüzü görmeyen Emîr Artuk, onun kumandanlarından biriydi. Suriye Fâtihi Uvakoğlu Atsız Bey, onun hizmetindeydi. Türk tarihinin en muhteris hanımı Terken Hatun, onun eşiydi. O, ölümüne Hristiyan din adamlarının bile *babamızı kaybettik* diye üzüntü duyduğu ve yas tuttuğu büyük bir hükümdardı. O, Malazgirt Zaferi’nin mimarı Sultan Alp Arslan’ın oğlu, Çağrı Bey’in torunuydu.
O, Selçuklular Dönemi’nin dünya padişahı, adaletli ve muazzam sultanıydı.