Cumhuriyet döneminin en önemli siyaset ve devlet adamlarından biri olan Recep Peker, inkılâbın teorisyenlerinden birisi olması hasebiyle de unutulmaması gereken bir isimdir. Onun hayatı, yaşadıkları, fikirleri bir Recep Peker monografisinin ötesinde Cumhuriyet döneminin daha iyi anlaşılması ve aydınlatılmasında önemli bir rehberdir. Cumhuriyet Halk Partisi`nin en önemli makamlarından biri olan Genel Sekreterlik görevinde de çok önemli işlere imza atan Peker`i okumak ve anlamak; toplumsal ve siyasi cephesiyle de bir döneme ışık tutmaktır. Bir de bu şahsiyetin, duruşu ve kişisel özellikleriyle de aykırı bir fıtrata sahip olması onu daha da cazip bir hâle getirmektedir. O, makam mevki peşinde olmayan, her görevi devlet geleneği, adap ve erkânına göre yerine getiren, devlet, parti ve inkılâplar söz konusu olduğunda ilkelerinden asla taviz vermeyen, bu hususlarda iltimas veya müsamaha tanımayan, tehditlere boyun eğmeyen, belki de bu yönüyle tamamen yapayalnız kalan bir devlet adamıdır. Eylemci yönü de güçlü olan Recep Peker, siyaset meydanlarından da geri çekilmeyen ısrarcı, kavgacı ve inatçı bir muarızdır da.
Prof. Dr. Bekir Koçlar`ın kaleminden ciddi ve titiz bir araştırma ürünü olarak ortaya konulan bu eser, bir İnkılâpçının ruh hâlini, kalabalıklar içindeki yalnızlığını, çalışkanlığını, yaşadığı hayal kırıklıklarını irdelemesi yanında; inkılabın arka planını, Cumhuriyet dönemi siyaset ve bürokrasi ilişkilerini, Cumhuriyet Halk Partisi`nin devlet içindeki yerini, hülasa bir dönemi farklı yönleriyle aydınlatması açısından da okunmaya değerdir.