Proust’un mektupları da konuşmalarına benziyor: dallı budaklı çizgisini izlemenin güç olduğu, vakit geç olduğundan ve herkes de uykudan bayıldığından insanların o an artık dikkat etmez olduğu bir konuşma.
*Hâlâ mümkün olan bir şeyden dakika dakika artık mümkün olmayan bir şeye geçişte, insanın göz yumup kendi eliyle derinleştirdiği bir acı var.*