Fırat’ın ışıltısına gizlenmiş karanlık sırlarFırat kıyısında kazı yapan arkeologlar Hititler döneminden kalma bazı tabletler bulur. Saray yazmanı Patasana’nın yaklaşık üç bin yıl önce yazdığı bu tabletler Anadolu medeniyetleri üzerine önemli sırların açığa çıkmasını sağlayacaktır. Zor koşullar altında, sabırla çalışan arkeologlar kazı yapılan bölgede art arda işlenen cinayetler yüzünden baskı altında kalınca tabletlerin tamamının gün ışığına çıkması tehlike altına girer.Coğrafya kaderdirAhmet Ümit Patasana’da Anadolu’nun belleğini kazıyor. İki farklı zamanda iki farklı koldan ilerleyen roman ortaya çıkardığı binlerce yıllık Anadolu resmiyle günümüz Türkiyesi’ni oluşturan şartları daha iyi anlamamıza imkân tanıyor.İyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, sevgili ile düşmanı ayırt edemeyen bu cahili bağışla. Sensiz yaşamının çorak bir çöle döndüğünü fark edemeyen bu aymazı bağışla. Bağışlanmayacak kadar açgözlü, hırslı, vefasız olan bu kaba adamı bağışla.
Kavim'den sonra yazarın en sevdiğim kitabı Patasana. Okuru, frame tale tekniği ile hem tarihin derinliklerine sürüklüyor hem de gizemi, arkeolojiyi ve aksiyonu bir araya getirerek akıcılığı başarılı bir şekilde sağlıyor.
Benim en sevdiğim kısım da özellikle bu antik hatıralara dönülerek, arkeolojik bulgulara dayandırılarak aktarılmış bölümlerdi.
Tarihi kurgu ve polisiyeyi sevenlere tavsiye ederim.
“Bir yanım bahar rüzgârı gibi uçarı, tezcanlıdır, öteki yanım kış soğuğu gibi katı, ağırkanlıdır. Bir yanım içimden gelen seslere kulak verir, öteki yanım öğrendiklerime, bildiklerime.”
Bir yanım bahar rüzgârı gibi uçarı, tez canlıdır, öteki yanım kış soğuğu gibi katı, ağır kanlıdır. Bir yanım içimden gelen seslere kulak verir, öteki yanım, öğrendiklerime bildiklerime.