Gogol’ün Palto adlı öyküsünün başkahramanı Akaki Akakiyeviç, hayatta işinden başka bir zevki olmayan, silik bir memurdur. Çevresi tarafından alay konusu olsa da sakin ve huzurlu bir hayat sürmektedir. Rusya’nın zorlu kışlarında eski püskü paltosuyla ne kendini soğuktan koruyabiliyor ne de yenisini almaya gücü yetiyordur. Canını dişine takıp yeterli parayı biriktirebildiğinde ise, hayalini kurduğu paltoya neler olacağından habersizdir.
Burun adlı öyküde ise sıradan bir güne uyanan bir adamın, burnunu her zamanki yerinde bulamayışı ve büyük bir ciddiyetle peşine düşüşü konu edilir.
Bürokrasinin bozulmuş düzenini fantastik öğelerle harmanlarken okuyucuyu da bu arayışa dahil eden Gogol fakirlikle, dışlanmışlıkla ve toplumsal yaşamın zorluklarıyla mücadele etmeye çalışan susturulmuş kitlenin sesi olur. Keskin bir ironi ve gözlem yeteneğiyle yazılmış ve Dostoyevski’nin “Hepimiz Gogol’ün paltosundan çıktık,” diyerek önemini vurguladığı bu eseri, Uğur Büke’nin özenli çevirisiyle sunuyoruz.