Oyun Yazma Sanatı adlı çalışmasında yazar, oyun yazma yetisini geliştirme ve oyun yazma sanatının incelikleri üzerine önemli detaylara dikkatleri çekmektedir. Oyun yazmak ya da herhangi bir edebi metni kaleme almak, akılda birikeni bilgi ve sezgi süzgecinden geçirip hedef kitlenin ilgisini çekecek biçimde yazıya dökmektir. Özellikle tiyatroda izleyici, yazarın yazma sürecini önemli ölçüde etkilemektedir. Genelde “Oyun, sahnelenmek için yazılır.” denir ama esasen izleyici için yazılır. Hiç kimsenin izlemeye değer görmediği oyun, yaratılma sürecini tamamlamamış demektir. Bu kitap, sahneye konma sürecini de kapsayan oyun yazım teknikleri ile ilgili püf noktaları üzerinde durmakta. Ayrıca yazar olmaya hevesli insanlara yazı yazanın herkesin yazar olmadığı gerçeğini hatırlatmaktadır. Bu çalışmanın sonunda, yazarın yıllar önce kaleme aldığı Ben ve Ben başlıklı oyun metni de örnek olarak yer almaktadır. Yazar, örnek oyun ile yazarlığın bir sürece bağlı olduğunu ve insanın sürekli yazarak bu konuda gelişeceğine vurgu yapmaktadır. Son olarak yazarın da deyimiyle “Yazmak uyanmaktır; sürekli yazmak uyanık kalmaktır.” Dramatik yazarlık üzerine kaleme alınmış bu kitap, her daim uyanık kalma mücadelesi veren herkese hitap etmektedir.