Binlerce yıllık Türk tarihinde kurulan birçok devlet veya imparatorluk, bağımsızlıklarını koruyabilmek için ismi ne olursa olsun sonuçta istihbaratla uğraşan basit veya gelişmiş teşkilatlara sahiptiler. Bütün milletlerde olduğu gibi Türklerde de istihbarat ve istihbaratçılarla ilgili kavramlar vardır. Ancak Osmanlı İmparatorluğu`nun yıkılış sürecinde kurulan Teşkilat-ı Mahsusa ise dünyanın en kapsamlı istihbarat örgütü olarak kabul edilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu`nun gizli temel taşı Teşkilat-ı Mahsusa, modern istihbarat örgütlerinin anası sayılmaktadır.
Batılıların yazdığı kitaplarda ise Teşkilat-ı Mahsusa`dan bahsedilmez. Bahseden çalışmalarda verilen bilgiler de çoğunlukla doğru değildir. Teşkilat-ı Mahsusa arşivi elde değildir; 1918 yılında İttihat ve Terakki liderleri yurt dışına gitmeden önce arşivin imha edildiği ileri sürülür. Mütareke döneminde İstanbul`da yapılan Divan-ı Harb-i Örfi mahkemelerinde teşkilata ilişkin birçok iddia dile getirilmiş ve tanıklar dinlenmiştir.
Elde bulunan sınırlı ve sağlam kaynaklar kullanılarak hazırlanan bu kitapta Cumhuriyet`ten önceki tüm Türk istihbarat faaliyetleri hakkında önemli bilgilere yer verilmiştir. Yahudi İstihbarat Örgütü Nili`den ilk Türk istihbarat teşkilatı Börü Budun`a, Nizamülmülk`ten Haşhaşilere, Fatih Sultan Mehmet`ten Sultan 2. Abdülhamid`e, Yeni Osmanlılardan Jön Türklere, Ohrana`dan Hamidiye Alaylarına, Teşkilat-ı Mahsusa`dan Karakol Cemiyeti`ne, Kuşçubaşı Eşref`ten Yakup Cemil`e, Mustafa Kemal Atatürk`ten Kazım Karabekir`e, Osmanlı`dan Cumhuriyet`e, gerçekleştirilen tüm istihbarat operasyonlarından tüm aktif görev almış Türk ajanlarına kadar günümüzün işgal, kontrol ve yönetim mekanizmasının temeli olan istihbaratın geçmişimizde nasıl yer aldığına şahit olacaksınız…