*Moody, en az Stephen King kadar zorlayıcı ve Palahniuk kadar bağımlılık yapıyor.*
- Scream Magazine
Bazen yaşamaya çalışmak, vahşi bir savaştan daha zorlayıcıydı. Çünkü düşünmek ve hissetmek zorunda kalıyordunuz.
21. yüzyılın en baskın duygusu üzerine baş döndürücü bir macera ve tedirgin edici bir hikaye.
Son sayfayı çevirdikten sonra bile Salgın’dan kurtulamayacaksınız.
- Guillermo Del Toro, Pan’ın Labirenti ve Hellboy 1 ve 2’nin yönetmeni
İnsan ırkını paramparça eden savaş, nihayet sona yaklaşıyor. Pek çok şehir ve kasaba artık yaşanmaz halde. Bütün ülke vahşi, nükleer bir kışın pençesinde. Hem Öfkeliler hem de Değişmemişler hayatta kalmak için benzer bir mücadele vermek zorunda.
Yüzlerce Öfkeli savaşçı, doğu kıyısında, nispeten daha az hasar görmüş bir kasabaya yerleşiyor. Başlarındaysa, hayatta kalmayı başarmış bir avuç Değişmemiş’i öldürmek ve yeni dünya düzenindeki lider konumunu pekiştirmek için her şeyi yapabilecek olan Hinchcliffe var. Bu yeni ve tecrübesiz düzen sert ve acımasız. Toplumdaki yeriniz, ne kadar uzun zamandır savaştığınıza ve savaşmaya ne kadar hazır olduğunuza göre belirleniyor.
Danny McCoyne ise bu kuralın istisnası. Öfkesini bastırma ve bunu az sayıdaki Değişmemiş’i avlamak için kullanma becerisi, ona Hinchcliffe’in savaşçılar ordusunda eşsiz bir konum kazandırıyor. Düşmanın sayısı azaldıkça, McCoyne’un üzerindeki baskı da artıyor. Sonunda kendini kritik bir yüzleşmenin tam ortasında buluyor. Bu yüzleşmeden çıkacak sonuç, hayatta kalan herkesin geleceğini etkileyecek.
2006’da kendi çabasıyla online olarak yayınladığı Salgın’ın film haklarını, üstelik bir temsilcisi bile yokken, Guillermo del Toro’ya ve Mark Johnson’a satmayı başardı. Moody, kitaplarının resmi olarak basılmasıyla birlikte önemli bir yazar olarak kabul gördü.