“Sûfiler, edebin tanımından çok gayesi, faydası ve çeşitleri üzerinde durmuşlardır. Sûfiler, tasavvufun genel esaslarına uygun olarak edebi, zahirî ve bâtınî olmak üzere ikiye ayırmışlardır. Zâhirî edeb, beden ve şeriatla; bâtınî edeb ise kalp ve Hakk’la ilgilidir. Her ikisine de önem verilmekle birlikte esas olan, bâtınî edebtir. Birçok hayır ve faziletin kaynağı olan edebe uygun davranış, tasavvufî hayatta çok geniş bir uygulama alanı bulmuştur.”