*Ümit edelim ki bu günler, milletler topluluğu içinde kötülüğü temsil eden bir millet olarak Osmanlının son günleri olsun. Bu ölünün üzerine ne yazılırsa yazılsın, o hiçbir zaman yeniden doğmayacaktır*. (13 Kasım 1918, İngiltere eski Başbakanı Henry Asquith).
*Mustafa Kemal Paşa büyük bir asker olmakla beraber zamanın siyasetini bilmediği için yeni görevinde başarılı olamadı. İngiliz temsilcinin talep ve ısrarıyla azledildi…*.(23 Haziran 1919, Dahiliye Nazırı Ali Kemal)
*Bursa Valisi Kürt Mustafa Paşa, [Divân-ı Harb-i Örfî Reisi] hükümet dairesinde Ermeni ve Müslüman zevatın yanında, Cihan Harbinin meşru olmadığını ve harp meydanında ölen zabitan ve eratın ‘köpek ölüsünden’ farkları olmadığını söylemiştir…*, (2 Ekim 1919, Genelkurmay ATASE Arşivi).
*Mustafa Kemal Paşa’nın icabına bakıldı, İstanbul’a getirilecek. Mersinli Cemal Paşa hakkında yapılacak işlem de tutuklamadır*. (Temmuz 1919, Osmanlı Posta-Telgraf Genel Müdürü Refik Halit’in [Karay] Konya Valisi Cemal Bey’e [Artin] çektiği telgraf.
*Osmanlının en büyük düşmanı, yalancı milliyet davasıyla şahsi ihtiraslarına vatanı feda edenlerdir*. (11 Nisan 1920, Sadrazam Damat Ferit Paşa’nın beyannamesinden)
*Adlarına Kuvâ-yı Milliye diye başlarından büyük lakap takanların hepsini, o haydutların başı başta Mustafa Kemal olmak üzere idama mahkûm ettiğimizi de mi bilmiyorsunuz? Onlara yardım etmek de aynı cürümdür. Haydi, marş; cezanızı çekeceğiniz günü beklemeye*!
(Mahkeme başkanı Nemrut Mustafa Paşa’nın, Teşkilât-ı Mahsusa Reisi Hüsamettin Ertürk’e duruşmadaki bir sözü).