Haydarpaşa, Sirkeci, Basmane... Memleketin namlı garları. Hele Haydarpaşa: 2008’de yüz yaşını doldurduğu günden beri akıbeti konuşuluyor, hayatına bir gar olarak devam edip etmeyeceği kaygıyla bekleniyor. Hiç şüphesiz, Türkiye’nin belli başlı manzaralarından, tipik şehir peyzajlarından biri o: Haydarpaşa.
Kemal Varol’un hazırladığı kitap, sadece Haydarpaşa’ya değil, bütün memleketteki garlara bakıyor. Sadece ‘büyük’ garlara gitmekle de kalmıyor, bazı ‘ara garlara’ da uğruyor. Doğudan batıya, kuzeyden güneye, dizi dizi garlar, istasyonlar: Haydarpaşa, Sirkeci, Hadımköy, Alsancak-Buca-Seydiköy, Basmane, Akhisar, Eskişehir, Samsun, Ankara, Ulukışla, Pozantı, Adana, İskenderun, Diyarbakır, Batman, Kurtalan...
Garlara dair bilgiler, hatıralar, gözlemler... Garların peyda ettiği hayaller...
Garlar, yakın zamana kadar şehirlerin giriş kapılarıydılar. Modernizmin mabetleri arasında onlar da vardı. Şimdi biraz eskidiler, hatta biraz nostaljinin konusu oldular. Elinizdeki kitaptaki yazılar, garlara hem bu hüzünle hem de sevgiyle bakıyorlar. Garlardan vazgeçmeye kimse razı değil!
Sıddık Akbayır, Feridun Andaç, Mehmet Aycı, Orhan Berent, Ahmet Büke, Behçet Çelik, Şeyhmus Diken, Haydar Ergülen, Yonca Kösebay Erkan, Enver Sezgin, Adnan Özer, Mustafa Uçar ve Erdoğan Yener’in katkılarıyla...