Anadolu`nun ücra bir kasabasında bir eski otobüs. Otobüsü dolduran her kesimden insanlar. Civardaki tren istasyonuna yapılan bir yolculuk. Mavi Kuş bir yol hikâyesi. Ellili yılların Türkiye`sinden sinematografik bir kesit. Kitap tek bir metinden oluşan bir uzun hikâyedir.Tanıtım Yazısı`ndan
O yılların acar avcısı, tüfeğini bir kekliğe, bir tavşana doğrultmaya görsün, mümkünü yok tetiğe basamıyor. Dünyanın bütün çiçekleri, çocukları bir bir gözünün önünden gelip geçiyor.Ölen oğlu sesleniyor sanki: "Vurma baba vurma, yazıktır" diyor.
Hiç kimse dışarıdan görüldüğü gibi değildir ve bir insanı tanımak yıllar alır. Hatta uzun zamandır tanıdığınız, dost olduğunuz biri, bir an gelir, öyle bir iş yapar, öyle bir söz söyler ki; parmağınız ağzınızda kalır ve "Vay be, ben bu adamı tanıyamamışım demek ki" dersiniz.