*İnsan, mutsuzluğunun da mutluluğunun da mucididir.*
*Bizde asıl romancılık Halit Ziya ile başlar. Halit Ziya Uşaklıgil’in eseri, bütün Edebiyat-ı Cedide romanı ve hikâyesi gibi, gerçek manası Namık Kemal mektebinden ve üslûbundan ayrılmak olan bu hareketin olgunluk merhalesini verir. Halit Ziya, yaradılıştan romancı idi. Vak`a icadı, şahsî yaratma gibi bu sanatın ilk plandaki vasıflarına sahipti. Onu anlamak için Türk romanını sıra ile okumalıdır. Kendinden önce derli toplu bir konuşmanın bile bulunmadığı denemelerden sonra, birdenbire onun sağlam yapılı romanlarına gelince, onun edebiyatımızda nasıl bir konak olduğu görülür, etrafını yakalamak için çırpınıyordu. Edebiyat-ı Cedide santimantalizmi, dargınlığı, ahlakî davranışı, her şey, bütün sanat ve üslup ihtiraslarıyla beraber bu eserdedir. Hakikatte, Mai ve Siyah, Edebiyat-ı Cedide’nin teklifleri kadar protestolarıyla da devrini veren beyannamedir. Bu kitap için Türkiye’de nesli namına konuşan ilk eserdir denebilir.*