Mahur Beste, kahramanı Behçet Bey’i bir yerde bırakıp bambaşka ilişkilerin ağına açılan hikâyesiyle, Tanpınar’ın, tamamlanmamışlık üzerine kurduğu evreninin ilk romanıdır. Osmanlı toplumunun çözülüş yıllarının krizlerini, katmanlı arka planlarla birbirine bağlayan özelliğiyle, Tanpınar’ın bütün romanlarının yapısına ilişkin işaretler verir. Babalar ve oğullar mitosundan hiç de uzak düşmeyen bürokrasi çatışmalarının ortasında, kırık bir aşkın ardından bestelenen Mahur Beste vardır. Tanpınar, bu bestenin ardındaki trajik hikâyenin talihini daha sonra Huzur ve Sahnenin Dışındakiler romanlarının kahramanları üzerinde bir hayalet gibi dolaştıracaktır. Böylelikle, ne kahramanların hikâyesi orada son bulacaktır ne de içine doğdukları medeniyetin nihayete ermeyen açmazları…Mahur Beste, bitmiştir; bitmeyen bütün hikâyeler gibi…
Cahilsin; okur, öğrenirsin . Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin, günün birinde meydana çıkıverir. Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.