Öyle bir tren düşünün ki önce esrarengiz bir kazaya kurban oluyor, sonra sizi çatlak bir kabilenin eline düşürüyor, ardından da tüm dünyaya rest çeken kural tanımaz bir şehre götürüyor.
Söylesenize, bu trenin yolcularından biri olmak istemez miydiniz? Gerçi biletler satıldı ve Macera Ekspresi çoktan yola çıktı ama Yeşil Kafalar’ı yakalamak hâlâ mümkün. Sadece bu kitabı elinize alıp okumaya başlamanız ve hikâyenin, sizi içine hüüüp diye çekmesini beklemeniz yeterli.
Ama yanınıza haritanızı, not defterinizi, görünmez kaleminizi, kovboy şapkanızı, süper kahraman pelerininizi, havalı güneş gözlüklerinizi, salçalı ekmeğinizi, gaz maskenizi ve birkaç aile fotoğrafınızı almayı unutmayın. Çünkü uzun bir yolculuğa çıkıyorsunuz ve her şeyi Yeşil Kafalar’dan bekleyemezsiniz. Kendi başınızın çaresine bakmalı ve saksıyı çalıştırmalısınız!