Alfonso Reyes’in İspanyolcaya çevirdiği Ciddi Olmanın Önemi Üzerine adlı eseri gibi ‘Lord Arthur Savile’in Suçu’ da İyi ve Kötü’nün ötesinde bir yapıt. Bir cinayetin öyküsünü anlatır; ama cinayet, uçarılığından dolayı Binbir Gece Masalları’nda kasten yaratılan fantastik ortamdan daha az gerçek olmayan bir dünyada işlenir. Bu benzerliği vurgulamak için Stevenson ve Chesterton’ınkilerle kıyaslanabilecek düşsel bir Londra’da geçen öyküye, İslam dinine özgü kader anlayışının hâkim olduğunu eklemek gerek. Dünyevi komedyalarında olduğu gibi bu öyküde de Wilde karşımıza aptal kahramanlar çıkarır, ancak bu kahramanların aptallığı iğneleyicidir, çünkü bunlar aslında yazarın gülümseyen maskeleridir.
Hüzünlü bir yazgısı ve neşeli bir ruhu olan bu büyük İrlandalı bizim çağdaşımız ve gelecek kuşakların da çağdaşı olacak. Derin ve yenilmez mutluluğu, onu belleklerimizde Danimarka prensi gibi trajik bir züppe olarak yaşamaktan kurtarıyor.*