Gördüğünüz bir kabus, cinayet silahı olarak kullanılabilir mi?
Ülkenin farklı yerlerinde yaşayan dört kişinin tek ortak noktası; aynı rüyayı gördüklerini ve bu rüyada kurt başlı bir hançerle öldürüldüklerini söylemiş olmalarıdır. Dördü de bu ifadelerinden hemen sonra, bilekleri kesilmiş halde bulunur ve yanı başlarında hepsini ölüme götüren kurt başlı bir hançer duruyordur. Onları intihara götüren bu kabuslar mıydı?
Bir anda tüm dikkatler, ürkütücü atmosfere sahip Kurt Gölü diye bilinen yerde, hipnoz terapileri yapan Psikolog Richard Hammond’a yönelir. Her bir kurban ölmeden kısa bir süre önce Hammond ile Kurt Gölü’nde hipnoz terapisi görmüştür.
Kurt Gölü’nün şeytani esrarengizliğinde en az onu tuzağa düşüren kar fırtınası kadar acımasız olan düşmanları, ne pahasına olursa olsun Gurney’i gerçeklerden uzak tutmaya kararlıdırlar. Duygusal açıdan kırılma noktasına gelen Gurney, şimdiye kadarki en korkunç düşmanı ile kendini ölümcül bir oyunun içinde bulur.
Okurları için John Verdon kitapları gizemin içinde gelişir ancak hem gizem üzerine yazan hem de sizi pek şaşırtmayan başka çok az yazar görebilirsiniz. Bunu kötü anlamda demiyorum elbette. Mantığa ve gerçekliğe uygun şekilde tasarlıyor tüm ters köşeleri bile, öyle ki siz de şaşırmak yerine hayranlıkla takip ediyorsunuz gelişmeleri.
Ayrıca sadece katillerle ilgili kurguları değil, ana karakter olan Dave'in ve karısının hayatındaki gelişmeleri de okuyorsunuz. Sanki esas olay cinayet değilmiş, kitabın türü polisiye değilmiş de Dave Gurney'nin hayatıymış gibi bir teması var kitapların. Cinayetlerin ve diğer olayların bu çift üzerindeki etkileri ve onları ne yöne götürdüğü daha çok ön plana çıkıyor özellikle bu kitabında.