Sanmayın ki “küçük” sıfatı “prens”in öyküsünün küçüklere ait olduğunu imler. Önce büyükler okumalı, sonra da küçükler ve her yaştan insanlar...
Hayata yalın bakışın, duru sözle kavramların anlamını öyküleyerek anlatmanın Exupery’de buluştuğu yer kuşkusuz yaşanmışlıklardır. Dahası doğa-insan ilişkisinden ağıp gelenlerin akıl süzgecinden geçirilerek Küçük Prensvari bir anlatıya dönüşmesi insanı benzersiz bir dünya seyrine çıkarır. Exupery’nin bu anlatısıyla, insanın yeryüzü serüvenine dair anlatılan bir “düş masalı”nın içinden bakarız. Orada dostluk, arkadaşlık, paylaşım, sevgi, değerbilirlik, birbirini anlama, bağlılık, kendini keşfetme, doğayı tanıma vardır. Kendi yıldızını keşfetme, yaşama kılavuzunu bulma yolculuğuna çıkarır sizi üstelik Exupery Küçük Prens’le.
İlk özgün çevirilerden biri olarak nitelendirebileceğimiz bu çevirinin günışığına çıkarılması, Erhat’ın adıyla yayıncısı denemeci Kemal Demirel’in bir kez daha bu kitapta anılarak buluşmasını da bir sürekliliğin ifadesi olarak almalı.