Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın oğlu Kılıçarslan, büyük bir komutan ve adaletli bir hükümdar olmasıyla nam salmıştır. Daha genç bir delikanlıyken esir olarak tutulduğu Tebriz’deki kaleden kardeşi Tokay ile birlikte kaçan Kılıçarslan, bundan sonra yepyeni bir hayata yelken açar… Artık İran Selçuklularının elinden kurtulmuştur. Anadolu’ya doğru dörtnala at süren Kılıçarslan, özlem duyduğu İznik’e kavuşacakken yolda Sümbül’e rastlar. Hayatına büyük bir aşkı da katan Arslan, Sümbül’ü de yanına alarak İznik’e varır. Herkes Kılıçarslan’ın, yani hükümdarlarının geldiğinin farkındadır.
Bu sırada Anadolu, Haçlıların tehdidi altındadır… Ordularının başına geçen Kılıçarslan, Haçlılar ile amansız bir mücadeleye girişir. Asırlardır İslâm’ın sancağını hakkıyla taşıyan Selçuklulardan olan Kılıçarslan’ın mücadelesi sayesinde Tarih, Türk milletinin asırlardır bu sancağı nasıl taşıdığına tekrardan şahit olacaktır…