“İsterseniz kütüphanelerinize kilit vurun, ama zihnimin özgürlüğüne vurabileceğiniz ne bir kilit var ne bir sürgü ne de kapatabileceğiniz bir kapı.”
Kendine Ait Bir Oda ile “Kadınlar neden kurmaca metin yazamaz?” sorusuna cevap arayan Virginia Woolf, kütüphane rafları arasında dolaşarak, erkek egemen dünyada kadınların edebiyattaki yerini tartışıyor. Erkeklerin kadınlara uyguladığı baskıları ve ötekileştirmeleri kabul etmeyerek, edebi üretimin temelini oluşturan boş zaman, mahremiyet ve mali özgürlük gibi koşulların gerekliliğine vurgu yaparak, sessizliğe mahkûm edilen kadınlara şöyle sesleniyor:
“Bu nedenle sizden para kazanmanızı ve kendinize ait bir odanızın olmasını isterken açıkça söylesem de söylemesem de, görünüşe göre, hakikatle iç içe, insana canlılık veren bir hayat yaşamanızı istiyorum.”
Yayımlandığı tarihten itibaren onlarca dile çevrilen Kendine Ait Bir Oda, bu kez de edebiyatımızın usta kalemi Zülfü Livaneli’nin önsözüyle okurlara sunuluyor.