Söz S’avunmanın dedi Tanrı!Ve Adam;Parmağıyla gösterdi diğer İnsanları..***Su birikintisindeki taşlar üzerinde yol alırken hayatta; kirlenmemişliğiyle gururlanıyordu Adam.. Düşmeden ilerliyordu, kendisine öğretildiği gibi, herkes gibi; neden ve niçin’leri aklına bile getirmeden yaşıyordu. Sonra bir gün, bir gece; çocukluğundan bir yıldız kayıp akıverdi düşüncelerine.. Ve açılan farkındalık penceresinden bakmaya başladı hayata.. Düşündü ki; kirlenmekten korkmak mı? Neden?Yaşadığı endişeye, korkuya değer miydi tertemiz kalabilmek? Hem nedir ki kirlenmek? “Ömür denilen şu kısacık yolculukta, alkışlanmak uğruna heba edilmezdi ki yaşamak denilen nimet..” deyip atladı çamurlu hayatın ortasına..***Medeniyetin dişilleştirdiği erkeğin güç arayışını ve erilliğe duyduğu özlemi dile getiren bu roman, sizi başka bir dünyayla değil aksine günümüzde sistematik olarak dayatılan içgüdülerin iğdiş edilmesine yönelik saldırıyla yüzleştirecek.. Güçlü olmaya itilen Kadın’ın ve konfor tuzağına düşürülen erkeğin cinsel kimliklerinden kopuşunun yarattığı sorunları gözler önüne serecek..