1915… Ermeni Tehciri kararına, “O benim komşum, o benim arkadaşım, o benim halkım!” deyip itiraz eden cesur Kütahya Mutasarrıfı Faik Ali Bey…Ne Ermeni ne Türk, sadece ocağına tehcirin ateşi düşen bir kadın, Ani…Geride ailesini, çocuklarını, en büyük aşkını bırakıp uzaklaşmak zorunda kalan; yüreğine ayrılığın ateşi düşen bir adam, Aram…Bir trafik kazasında tüm ailesini kaybedip içine itildiği yalnızlıkta; mazi, aşk ve merhamet kuyusuna düşen, tek başına bir delikanlı, Mert…Ve 1915 Ermeni Olayları’nın bir aileye düşürdüğü ateşi ve bu ateşin günümüze kadar ulaşan ızdıraplarını işleyen Kanaviçe…İlmek ilmek aşk, ilmek ilmek hüzün, ilmek ilmek özlem…“Bazı yaralar iyileşemez” diyen Bahadır Yenişehirlioğlu kaleminden…
Sana verilenlerle yetinme, nasıl yaşaman ve nelere tepki vermen konusunda bu sistemin seni şartlandırmasına izin verme.Ölüm aslında çok yakın insana.Gel gör ki insanlar hiç ölmeyeceklermiş gibi yaşıyorlar.
Kar taneleri, kristallerinin uçlarını iyiden iyiye sivriltmişlerdi.Her düşen tane derin kesikler atıyordu güne. Yırtılan günün arasından ise yaklaşıyordu acı haberin soğuk nefesi.