IQ’nun yıllar süren hükümdarlığından sonra iletişim ve başarı için duyguların önemi keşfedilmeye başlandı. Günümüzde asıl fark yaratan artık düşünsel zekâ değil kalp zekâsı. Anksiyete, utanç, depresyon, şiddet ve yalnızlık… Ya tüm bu negatif duyguların ortak bir nedeni varsa? Ya size kendimizi sakinleştirmek, uykuya dalmamızı sağlamak ya da üzüntümüzü gidermek için kullandığımız ilaçların bir alternatifi olduğunu söylesek? Okulda tarih, coğrafya ve matematik öğretiliyor ama kimse bize duyguların dilini öğretmiyor. Oysa yas dönemi, öfke ve sorunlara şiddet içermeyen çözümler bulmak gibi konularda bilgiye sahip olmak, tarihi ezbere bilmekten daha yararlı değil midir? Gün artık duygularımızı yönetebilmemiz için onların dilini öğrenme günü. Ve bunu vakit geçirmeden yapmalıyız çünkü artık IQ ve teknik bilgiler başarılı olmaya yetmiyor. Kendine güven, yaratıcılık, insan ilişkilerinde rahat olmak ve otonomi ise tüm farkı yaratıyor. Yarınların zekâsı kalp, iletişim ve duygusal zekâ olacak.
Isabelle Filliozat 1982 yılından beri Fransa’da psikoterapistlik yapmasının yanında kişisel gelişim, pedagoji ve çocuk yetiştirme alanlarında birçok kitaba imza atmıştır. Yazdığı kitaplar ve verdiği atölyelerle binlerce insanın kendini keşfetmesi ve geliştirmesine yardımcı olmuştur.
Geçmişte size çok az şey verildiği için bugün almayi reddediyor olabilirsiniz. Öyleyse biraz çocukluğunuzu düşünün. Neye ihtiyaç duyuyordunuz? Yetişkin zihninizle gidip çocuk halinizle görüşün. Ona ihtiyacı olanı verin, almaya layık olduğunu öğretin.
Bazı şeylerin okulu yoktur. Sevgi, şefkat, merhamet.. çocukların yarış atına dönüştürüldüğü şu zamanda, sınavlar, en iyi okullar, en yüksek puanlar derken ne hissettikleri, duyguları, ne istedikleri ve ne istemedikleri göz ardı ediliyor. Bu kitap sizi kalp zekanız ile tanıştırıyor. Kalbinizi dinleyip, bir köşede dinlendiğinizi, bu telaşın, bu koşturmanın ne kadar da anlamsız olduğunu anlıyorsunuz.
Duygularına değer verilen, önemsenen bir çocuğun herşeyi başarabileceğine, gün içinde söylenen bir nasılsın? Seni seviyorum, iyi ki varsın sözleri ile daha güçlü ve özgüvenli çocuklar yetistirileceğine dair güzel fikirler ve analizlerle dolu bu kitabı okumak anne babalar için yol gösterici bir ışık diyebilirim. Daha mutlu çocuklar yetiştirmek için, daha çok sevmek daha çok ilgilenmek düşüyor anne babalara. Yani hiç de zor değil aslında, hatta ve hatta çocukların deyimiyle bebek işi