Türk öykücülüğüne ve düşünce dünyasına yeni fikirler ve boyutlar kazandırarak unutulmaz eserler veren Rasim Özdenören, öykü ve düşüncedeki istikrarlı ve güçlü konumuyla kendinden sonra gelen pek çok yazarı etkiledi. Türkçeyi doğru ve güzel kullanmadaki mahareti, insan ruhunun sırlarına vâkıf olması, gözlemciliği, ayrıntıları yakalamadaki ustalığı, dilde ve muhtevada yerli duruşu her kesimde kabul gördü. Öyküleri; özetlenemez oluşuyla, her defasında yeniyi ve yenilenmeyi yakalamasıyla dikkat çekti. Benliğimizi, bilincimizi tazeleyen, okuyucusunu tekraren kendine çağıran metinler ortaya koydu. Toplumdaki değişmeyi, yabancılaşmayı, uyumsuzluğu, modern çağın insanının dramını ve trajiğini sergilemedeki başarısıyla özgün bir yere sahip oldu. Bu özellikleriyle edebiyat ve düşün dünyamızın bilgesi olarak anıldı. Türk öykücülüğünün ve deneme yazarlığının gelmiş geçmiş en usta kalemlerinden biri olarak temayüz etti.Kelimeler, bir milletin ortak varlığı… Eğer kelimeye yüklenen anlamlar bozulursa ve değişirse ne olur? Bir toplumda aynı kelime ya da kavram toplum için aynı anlamları ifade etmekten uzaklaşmışsa nasıl bir karmaşa ortaya çıkar? Özdenören, Kafa Karıştıran Kelimeler’de, geçmişinde İslâm’ı yaşamış ve Türkçe konuşulan ülkemizde, Batılılaşma süreciyle ortaya çıkan kelimelerin anlam kaymalarından ortaya çıkan karmaşaya ve sloganlarla dolu kafalardaki kafa karışıklığına ışık tutuyor, İslâmî bir bakış açısıyla kelimeleri irdeliyor. Hicret, tasavvuf, akıl, bilim, demokrasi, özgürlük… Kelimelerine sahip çıkamayan toplumlarda çıkan kargaşaya, karmaşaya, düşünme bozukluklarına dikkat çekiyor. Düşünmenin ve özellikle de Müslümanca düşünmenin yolunu açıyor bizlere.