İslâmcılık düşüncesi ve hareketi, her hâlükârda Müslüman ve İslâmî kalmak şartıyla modernleşme süreçlerinin nasıl göğüslenebileceği veya içerilebileceği sorusuna cevaplar arayan, batılıların ve oryantalistlerin İslâm’a ve Müslümanlara yönelttikleri tenkitleri (saldırıları) karşılayan, bunun için mücadele eden bir düşünce ve akım olarak tanımlanabilir.
Siyaset alanı İslâmcılık düşüncesinin büyük parçalarından sadece biri. Diğer büyük parçalarla irtibatları kurulabilirse ancak tam olarak anlaşılabilir ve kuşatılabilir. İslâmcıların Siyasî Görüşleri, II. Meşrutiyet’in ilk yılları ağırlıklı olarak bunu yapmaya çalışıyor. Çeyrek yüzyıl önce basılan ilk ciltte, hilafet ve meşrutiyet başlıkları çerçevesinde Meclis, Kanun-ı Esasi (Anayasa), Muhalefet, Fırka (parti) meseleleri ele alınmıştı.
Bu ciltte ise yükselişe geçen hürriyet, müsavat, uhuvvet kavramları birinci elden malzeme ile ele alınmaya, yorumlanmaya ve müzakere edilmeye çalışılıyor. Uzun *Giriş* metni ise çağdaş İslâm siyasî düşüncesi için şimdiye kadar yapılmamış olan genel bir değerlendirme ve kronolojik akış sunuyor.
İslâmcılık bugün de İslâm dünyasının ve Türkiye’nin canlı bir meselesi. Problemleri ve tıkanıklıkları da canlı. Onun için bugün ne olduğu, nereye doğru gittiği kadar tarihî süreci de önem kesbediyor. Tarih bazan bugünü açıklar...