Demek oluyor ki irade, fikirlerimiz ve duygularımız ile fiillerimizin arasına bir aklî muhakeme sokup nefsimize hâkim olarak bu aklî muhakeme ile de hareket edebilme kudreti bahşeden ruhsal hassadır.
Hayatımızın bütünü için güvenilir ve sağlam bir rehber olması bir tarafa, bu ilmin ne öğrenilmesi ve ne de uygulanması zordur. Aynı zamanda bu ilim, ciddi bir azimle arzulayan herkese terakki ve tekamül kapılarını açma imtiyazına sahip hoş bir vasıtadır.
Aklımıza yerleşmesini arzu ettiğimiz fikirler üzerindeki kontrolümüz pek kuvvetli olup istediğimiz bir fikri oluşturma hususunda mutlak bir iradeye sahibiz. Fakat ne çare ki bu fikirlerin fiillere dönüşmesine, kesin bir irade hassası elde etmesine engel birçok düşmanımız vardır. Bu düşmanlarımız da ihtiraslarımız, duygularımız, heyecanlarımız ve bilumum zıt duygu durumlarımızdır. Bizzat irade terbiyesini başarabilmek için bu vahşi düşmanları diğer karşıt duygularımızla ezip mahvetmek veya ruhsal hileler kullanıp bazılarına dostluk elimizi uzatarak sıcak ve psikolojik tesirlerinden yardım almak gerekecektir.