Felsefe ve din, iradeyi insanın mükemmelleşmesinin yegâne aracı olarak görmüş ve onun geliştirilmesi için birçok teori, öneri, fikir, uyarı ve telkin ortaya koymuştur. İnsanların büyük bir çoğunluğu, özellikle ruhsal, kültürel ve tabii nedenlerden dolayı iradesini kullanmakta sorunlar yaşamakta ve ister istemez kendilerinin veya başkalarının tutkularına veya arzularına göre hareket etmektedirler. İnsanın nefsinin ve çevresinin etkisinden kendisini kurtarabilmesi, yani özgürleşmesi ve yükselebilmesi için eğitilmesi gerekmektedir. Aileden okula tüm eğitim kurumları, insanın eğitiminde iradenin güçlendirilmesi meselesini belli öğretiler çerçevesinde ele almaktadır. Dinî, ideolojik, felsefî ve kültürel öğelerden oluşan bu öğretiler, belirli insan modellerini üretmeyi amaçlamaktadır. 19. yüzyıl Fransa’sının tanınmış filozoflarından biri olan Jules Payot, eğitimde insana bilgi ve beceri kazandırılmasından ziyade onun iradesinin güçlendirilmesine vurgu yapmıştır. Payot’nun elimizdeki bu çalışması iradenin geliştirilmesi konusunda farklı yaklaşımlar ortaya koymaktadır. Bu eser, öğrenci ve fikir işçilerinde yoğun bir şekilde görülen tembellik, şehvet ve bencillik gibi güdülerin yanı sıra güçlü arzuların ve tutkuların nasıl kontrol altına alınması gerektiği sorusuna ilginç cevaplar vermektedir. Bu çerçeve içinde kitap, bir yandan kişisel bağımsızlık, karakter ve nefse hâkim olma üzerine kendi döneminin hâkim görüşlerine karşı çıkmakta, diğer yandan iradenin nasıl güçlendirilmesi gerektiği meselesine dair pratik çözüm yolları önermektedir. 19. yüzyılın pozitivist ve rasyonalist bakış açısıyla felsefî, psikolojik ve pedagojik görüşler sunan bu çalışma, Türkiye’de pek fazla tanınmamış olsa da Cemil Meriç ve Ali Fuat Başgil gibi Cumhuriyet dönemi muhafazakâr aydınlarını derinden etkilemiştir. Bu kıymetli eserin ülkemizde tanınmasının, bilhassa üniversite öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, akademisyenlerimiz ve düşünce adamlarımız için çok faydalı olacağına inanıyoruz.