Bir aşk kaç kişinin hayatını değiştirebilir? Arzularının peşinde koşarken savrulup duran hayatlarını, gerçek bir aşka yürüyerek dindirmek isteyenlerin, hem kendini hem sevdiklerini yakan insanların hikâyesi... Yaptıklarının neye mal olduğunu anlayınca çıldıran bir baba. Ahirete kalan bir aşk… Aşklar, ümitler, hayal kırıklıkları ve çırpınışlar içinde birbirine tutunmaya çalışan benliklerin hemen yanı başımızda olduğunu gösteren bir roman…
Nurullah Genç`in yıllardır yeni baskısı yapılmadığı halde eskimeyen, bilenlerin hasretle beklediği romanı İntizâr, gözden geçirilmiş yeni baskısıyla yeniden okurlarla buluşuyor.
"Neydin sen?!.. Bir rüzgar mıydın da, şöyle bir esip geçtin? … Bir ayna mıydın ki, gözlerimi kaybettim içinde ve şimdi ne seni, ne de kendimi görebiliyorum? Neydin sen?!"
Akıl bir vasıtadır ve vasıtalar suçlu değildir. Neşteri katilin eline verirseniz ölüme, doktorun eline verirseniz hayata hizmet eder. Asıl suç, insanların vasıtaları kötü yolda kullanmalarına sebep olan unsurlardır.
Nurullah Genç'in hemen hemen bütün şiir kitaplarını okudum. İntizar kitabı bir aşk romanı. İlk başta olaylar ve kişilerle bağlantı kurmaya çalışırken zorlansam da tekrar geriye dönüp okumak istemedim.. Bir yerden sonra isimler zihne ve kalbe kazınıyor çünkü. Bazen Kafka'nın Milena'ya yazdığı mektuplara benzer bir ilişki kurdum, bazen ise sanki bir programa katılmış da yaşadığı bir anıyı ya da duyduğu bir olayı anlatıyormuş gibi düz bir üslubla okudum satırlarını.
Ayşe ve Emre... Emre öyle güzel seviyor ki Ayşe'yi. Tıpkı bir peri, bir melek, bir menekşe kadar masum ve mahzun oluşunu anlatırken ki seçtiği kelimeler şair ruhunun yönlerini gösteriyor bize. Kim böyle sevilmek istemez ki dedirtiyor adeta. Ayşe'yi ne denli sevdiğini, gözünün ondan başkasını görmediği, kalbini ondan başkasının doldurmadığını zaman sonra anlıyor ve şu sözleri yazıyor defterine. "Sende seni sevdiğimi sanıyordum oysa sende O'nu sevmişim. Hâlâ seviyorum O'nu ve O'nun için seviyorum seni. "
Buradan da anlaşıldığı üzere gerçek aşkı bulması yine Allah'ın onun karşısına çıkardığı bu güzel insanla mümkün oluyor. Kalbimizi Allah'ın aşkı ile doldurmadıkça bütün aşkların gerçek olduğunu sanar gerçek aşkı unuturuz. Birileri vesile olur birileri de engel olur bu ilahi yolculuğumuza. Biz vesile olanlara teşekkür edip, yaradana şükretmeliyiz.
Ayrıca, son iki sayfasında gözyaşlarıma engel olamadım. Ve kendimi sorguladım. Şuan bile yazarken kalbimde bir fırtına, gözlerim dolu...Okumaya değer bir kitaptı doğrusu.