“İnsan her adımını mezardan uzaklaşmak için atar, yine her adımda mezara bir adım daha yaklaşır! (Nitekim her nefesini hayatını uzatmak için alır. Yine her nefeste hayatından bir nefeslik zaman azalır!) İşte Ali Bey de bu türden olarak Çamlıca’dan uzak kalmak arzusuyla yol değiştirmeye başladı fakat her yol değiştirdikçe Çamlıca’ya daha kestirme ulaşan bir sokağa girerdi.”
Yurtseverlik ve millet gibi kavramların Türk düşünce hayatına girmesine büyük katkısı olan ve “Vatan Şairi” olarak tarihe geçen Namık Kemal, ölümsüz eseri Vatan Yahut Silistre’nin sahnelenmesinin ardından Mağusa’ya sürgüne gönderildi. İlk romanı İntibah’ı bu sürgünde kaleme alan Kemal, hem Türk halk edebiyatından hem de Romantizm akımından etkilenerek ortaya toplumsal ve psikolojik tahlillerle dolu unutulmaz bir eser çıkardı.
Zengin bir ailenin çocuğu olan Ali Bey, Çamlıca’da Mehpeyker adlı bir kadınla tanışır. Mehpeyker’in hayat tarzı nedeniyle Ali Bey’in annesi, oğlunu böyle bir kadından uzak tutmak ister ve Ali Bey’in aklını çelmek için evlerine Dilaşub adında bir kız getirir. Mehpeyker, yaşadıkları tatsızlıkların ardından Dilaşub’la ilgilenmeye başlayan Ali Bey’in karşısına tekrar çıkacak ve hem kendisinin hem de Dilaşub ile Ali Bey’in hayatı ölümcül bir şekilde altüst olacaktır.