Biz daima Avrupa lisanlarının edebiyatça gerek intihap ettikleri kavaid-i külliyeye gerek ihtiyar eyledikleri tarz-ı taklide tâbi olmak mecburiyetindeyiz. Çünkü gerek o kavaid-i külliye gerek o tarz-ı taklit Avrupa’nın evham-ı heveskâranesinden çıkma birtakım hayalât değil sırf hakikat ve tamamıyla sevk-i tabiattır.
Namık Kemal
İntibah genel olarak aşk ve kıskançlık temaları etrafında kurgulanmış psikolojik ve kısmen sosyal muhtevalı bir eser olarak tanımlanır. Bu ve buna benzer konular Türk edebiyatında daha önceki dönemlerde mesneviler ile halk hikâyelerinde de işlenmiştir. Ancak Namık Kemal, savunduğu “edebiyat-ı sahiha” adına, tahlil ve tasvirleriyle mümkün olduğunca eskilerden ayrılmaya gayret etmiş, söz konusu bir kısım duyguları eskilerin aksine hayalî olarak değil beşerî ve gerçekçi planda ele almaya çalışmıştır.
Abdullah Uçman
Edebiyatımızın ilklerinden İntibah’ı, Namık Kemal’in romana sunuş olarak yazdığı ama yayımlatmadığı “Son Pişmanlık’ın Mukaddimesi” yazısıyla birlikte, orijinal metniyle sunuyoruz.