İnşaat Davaları (uzman mahkemeleri), (uzman yargıçları), (uzman bilirkişileri) ve (uzman avukatları) gerektirir. Genel bilgilerle inşaat davaları çözümlenemez. Devletin yargıç, bilirkişi ve avukatları bu konuda ciddi bir eğitime tabi tutması gerekir.Yüklenici "günah keçisi" değildir. Ancak işin uzmanı sayılan yüklenici yapımını üstlendiği işi, özen borcu gereği, fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde yapmakla yükümlüdür. Yüklenici tarafların iradeleri doğrultusunda biri sonucun meydana getirilmesi taahhüdü altına girmektedir. Zira eser sözleşmesinde bir eserin yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu taahhüdün altına giren yüklenici işin niteliği gereği sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş eser sahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınmasıdır.İnşaatın projeye uygun duruma getirilmemesinden dolayı bağımsız bölümlerdeki değer kaybı isteniyorsa, değer kaybını isteyen sözleşmecinin kayıtsız kalarak, zararın artmasına neden olduğu göz önünde bulundurularak, dava tarihindeki fiyatlar değil, eksik ve bozukluğun öğrenildiği tarihi takip eden makul süre içerisindeki fiyatlar esas alınır. Değer kaybı, projeye uygun ve eksiksiz yapılması durumundaki değer ve mevcut durumun değerini anlatır.Kitap tüm bu konuları örnekler ve çözümleri ile okuyucuya sunmaktadır.