Her öyku?su?nde binbir yazgıyı, korkuyu ve sesi barındıran Cahit Zarifoğlu’nun du?şlerden, yaşamdan ve kendi şiirinden yonttuğu İns, hurufatı okuyabilenler için sırrı döku?lmu?ş bir ayna cismiyle var oluyor. Kimi zaman mekânı ve ânı bizzat mu?phemleştirirken kimi zaman da yaşamın u?rpertici gerçekliğiyle yu?zleştiriyor bizi. Şairin o kendine has bakışı ve du?nyayı hikâye ediş biçimiyle karşılaştığımızda tutkulu okurları olarak sendeliyor ve bu görkemli sesin bu?yu?su?ne kapılmaktan kendimizi alamıyoruz.
Telefon tellerine takılan çocuk uçurtmaları gibi vagonun penceresinden sarkan elini çek, ceketinin cebine sok, beni kabullen, kendini yanına al, gidelim.