*Genel olarak İslam maneviyatı üzerine yapılmış çok değerli bir çalışma olduğu kadar tasavvuf alanında akademik birikimin yansıdığı bir başyapıtla karşı karşıyayız: Üzerinden tasavvufun hakîkatine ait bereketin nûru ve râyihası yayılmakta ki o hakikat her zaman Bir’in ve Bir’in nûrunda yansıyan çokluğun aşkıyla dopdoludur.*
-Prof. Dr. Seyyid Hüseyin Nasr, George Washington Üniversitesi
*Chittick muhtemelen Batı dünyasının şimdiye dek ortaya çıkardığı en iyi tasavvuf araştırmacısı ve çevirmenidir. Onun kitapları saf altın niteliğindedir. Bu son çalışması ise aşk üzerine eşsiz manevî mücevherlerle süslenmiş bir şâheserdir.* Prens Gazî bin Muhammed, Love in the Holy Qur’an’ın yazarı
*Bu başyapıt, şimdiye kadar İslâm’da sevgi konusu üzerine yapılmış en nitelikli akademik çalışmadır. Chittick’in görkemli teolojik-felsefî çözümlemesi tüm büyük İslâm düşünürlerini kapsar ve yalnızca din tarihçileri için değil aynı zamanda bütün Müslümanlar ve her inanç geleneği için önemli bir mesaj sunar.*
-Prof. Dr. Stephen G. Post, Stony Brook Üniversitesi
*Uçsuz bucaksız Arapça ve Farsça literatürü akıcı ve anlaşılır bir şekilde İngilizceye çevirmesi, Chittick’e İslâm geleneğinde aşkın nasıl merkezî bir konumu olduğunu ortaya koyma imkânı vermektedir. Fars dilinin ustaları Meybudî ve Sem’ânî, bu kitapta yer alan metinlerinde aşkın menşeini, hayatını ve maksadını detaylandırarak şiirsel nitelikli teolojik düşüncenin dünyalarını açmaktalar.*
-Prof. Dr. David Burrell, Notre Dame Üniversitesi
``Tasavvuf anlayışımız adına engin bir katkı. Bu çalışma, Chittick’in muhteşem kariyerine bir başka uzun soluklu katkı olacak ve onun günümüz tasavvuf araştırmacılarının önde gelenlerinden biri olarak edindiği konumun kanıtı sayılacak.*
-Prof. Dr. Omid Safi, Duke Üniversitesi
*Mevlana, Hafız, Attar ve diğerleri gibi İlâhî ve insânî aşkı dile getiren sûfî şâirler günümüzde de tanıdık şahsiyetlerdir. Chittick’in kitabı, söz konusu aşk şiiri için zemin hazırlayan ve yüzyıllar boyunca İslâm’ın yaygın olarak anlaşılma tarzını şekillendiren aşk teolojisine ilişkin erken dönem müelliflerinin Farsça ve Arapça düzyazı örneklerini gayet güzel bir biçimde sunmaktadır.*