Aklın bilgeliğinden daha fazla belki de kalbin, yüreğin bilgeliğine vurgu yapan Oscar Wilde’ın, çocuğundan yaşlısına her yaştan insana hitap eden masalları, hikâyeleri sevginin, güzelliğin, erdemli olanın izlerini sürer. Bir fanusun içindeki dünya değildir anlatılan… Sert ve acımasız bir dünyanın hoyratlıklarına karşı sevginin, aşkın erdemlerini duyurur. Zarif bir üslupla kaleme alınan bu hikâye ve masallarda yüreğin sırrı ancak gerçek bir cesaretin, çabanın, çalışmanın sonunda ortaya çıkar.
Bülbül ile Gül, Mutlu Prens, Genç Kral, Yıldız Çocuk… Balıkçı ve Ruhu, Lord Arthur Savile’in Suçu, Canterville Hortlağı, Sırrı Olmayan Sfenks… Hayatın indirdiği kırbaç darbeleri altında daha da bilenen, güçlenen insan kalbinin kendi koşullarında biçimlenmiş resimleridirler âdeta:
*Yaşayamıyorsanız eğer bu başkalarından dolayı değildir. Sizi güçsüzleştiren, çaresizleştiren, sizi başkaldırmaktan alıkoyan, değiştiremeyeceklerinizi kabul etmenize mani olan, değiştirebileceklerinizin üstüne gitmenize izin vermeyen, sizi yaşatmayan, sizin kendi korkularınızdır. Yaşamak yürek ister çünkü.*