"Ben, şu anda, iki ayrı insanım. Biri her şeye ağlıyor; öbürü her şeye gülüyor. Daha doğrusu, bir Münire var ki, hayatı, genç kızlığının his ve hayal perdesi arkasından seyretmekte, öbür Münire de bütün çirkinlikleri, kalabalıkları bayağılıklarıyla çırılçıplak görmektedir. Hangisi haklı? Doğruyu hangisi söylüyor? Bana öyle geliyor ki, her ikisi de. Zira, hayat ne tamamıyla güzel, ne büsbütün çirkindir. Onu, neden yalnız bir yanından almalı?"
"Meğer feleğin çemberinden geçmek bu imiş. İnsana, bir tevekkül... Hayır, ıstıraba karşı bir dayanıklılık, bir kanıksama geliyor. İnsan, kendi yaralarını berelerini sanki bir başkasının yaraları bereleriymiş gibi melhemleyip sarmağa alışıyor."