Sadî-i Şirâzî’nin çağları aşan ve İran’dan yayılarak bütün dünyada yankılanan eseri Gülistan, Mehmet Kanar’ın yetkin çevirisi ve iki dilli baskısıyla okura sunuluyor:
“Yağmurun temiz tabiatında yokken aykırılık, bahçede lâle biter, kıraç toprakta diken. İmkânsız göru?nen işlerin çekme kaygısını; olma umutsuz. Karanlıktadır çu?nku? hayat suyu.”
"Padişah bir elma yerse halkın bağından, Adamları söker ağacı kökünden. Sultan reva görürse beş yumurta için zulmü, Askerleri şişe geçirir bin tavuğu."
"Kaçıyordum insanlardan daha dağa, çöle. Yoktu meşgul olduğum Tanrı'dan öte. Kıyas et, gör halimi şu an. İnsan kılıklı hayvanlar tavlası kalmam gereken mekan."