"O kadınla, o Matilda’yla Berlin’deki émigré varoluşumun ilk yıllarında tanıştım, iki zaman diliminin yirmili yıllarının başlarında: bu yüzyılın ve kendi berbat hayatımın..." -Göz, s.11-
"‘Göz’de, romancılık kariyerinde ilk kez olmak üzere Nabokov birinci tekil şahısta bir roman yazar. (...) Nabokov’un ‘Göz’de yaptığı büyük teknik yenilik, görüş açısını cüretkarca kullanışı, daha sonraki sanatının habercisidir; neredeyse delicesine benmerkezci anlatıcılarının; roman birinci ve üçüncü tekil şahıslar arasında kayarcasına yol alır. (...) ‘Göz’ün anlatıcısı ‘gerçekten’ ölür mü, yoksa öldüğünü mü sanır? Anlatıcı ve Smurov bir ve tek kişi midirler, öyle ise, ‘biri’ ‘öbürü’nün bilincinde midir?" -Brian Boyd (Nabakov: The Russian Years)-