Bu kitaba çok yakışan bir başlıkla ilerliyor yazılar. Görsel Anlatılar ve Ötekiler! Çünkü her görsellik bir anlatıdır ve ötesi vardır. Öte, ulaşmak için çabaladığımız yerdir. Ötekiler görsel anlatının sözünü söyleyip bıraktığı yerden devam edenlerdir. İnsanlık tarihinden iki önemli unsuru, bilim ve sanatı çıkarırsanız geriye koskoca bir hiçlik kalır. Bu yüzden sanat kitapları, biraz da varlığımızın temel kaynakları olarak okunmalıdır. Öylesine bakıp geçtiğimiz portreler bize koskoca bir kültürü aktarabilir. Tarihin bir yerine iliştirdiğimiz bir yapıt, örneğin Nedimeler; bütün algılarımızı alt üst edebilir. Bir akım örneğin Kübizm; bir sanatçı örneğin Picasso; gerçeklik algımızı tersine çevirip bakış açılarımızı değiştirebilir. Bir yerdeki bir fırça tuşu, görmeye dair bir önerme farkında olsanız da olmasanız da tüm yaşamınızı etkileyen bir dokunuşa dönüşebilir. Ümran Aria’nın yazılarını, anlatılarını topladığı bu kitap, yazarın kendi ilgilerine dair izleri ortaya çıkarırken sanatın, yaratımın, yaratıcı kimliğin varlığına dair de ipuçlarını veriyor. Herkesin kendine yakın bulacağı birer portre çizmiş yazılarında. Yıllardır bilgiyi aktaran bir akademisyen olarak bir kez daha aktarımın sorumluluğunu yerine getirirken bizi düşünmeye davet ediyor. Çünkü bilgi değerlidir. Korunması, aktarılması, çoğaltılması ve yeniden inşa edilmesi gerekir.