Asıl adı Honore Balssa´dır. Ancak ismini Balzac olarak değiştirmiş ve De ön takısını eklemiştir. Köy kökenli bir ailenin çocuğudur. babası tüccardır. 6 yıl Vendome´da College des Oratoriens´te öğrenim gördü. Napolyon´un devrilmesinden sonra ailesi Paris´e taşındı. Burada iki yıl daha okula gitti. 3 yıl bir avukatın yanında çalıştı. Ama küçük yaşlardan beri edebiyata gösterdiği eğilim ağır bastı. Trajedi türünü denediği 1819´da yazılmış "Cromwell" başarı kazanamayınca romana yöneldi. Para kazanmak için tarihsel, mizahi ve gotik romanlar yazdı. Bunları değişik adlarla yazdı. Basımcılık, yayıncılık, hatta dökümcülük yaptı. başarılı olamayınca tekrar edebiyata döndü. Edebiyat hayatında çok başarılı eserler sundu.Birçok ülkede satılan romanları ve kitapları çok büyük ilgi gördü ve tepkileri üstüne topladı. Edebiyatta başarılı olan Balzac hayatının sonuna kadar edebiyatla uğraştı.
1829´da yazdığı ´´Les Chouans´´ isimli tarihi roman tanınmasını sağladı. 1830´lardan sonra bir toplum tarihi yazmak amacıyla, eski ve yeni romanlarını üç bölüm altında toplamaya karar verdi. Örf ve adet incelemeleri, felsefi incelemeler ve çözümleyici incelemeler. Bu tasarı 1834-12837 arasında 12 cilt olarak gerçekleşti. 1840´ta bu yapıtların hepsine Dante´yi anımsatan bir başlık koydu. ´´İnsanlık Komedisi´´. 1842-1848 arasında 17 ciltlik bir baskı yapıldı. 1869-1876 arasında da 24 cilt olarak yayınlandı. Eserlerinde aynı kahramanlara tekrar tekrar yer verme düşüncesini geliştirdi. Bunu gerçekçiliğin baş romanı kabul edilen ve 1834´te yayınlanan ´´Goriot Baba´´da uyguladı.
1847´de Polonya´da sevgilisi Eveline Hanska´nın şatosunda kaldı. 1850´de Eveline ile evlendi Paris´e döndüler. Birkaç ay sonra yaşamını yitirdi. Geride 85´i tamamlanmış, 50´si taslak halinde eser bıraktı. Romanda gerçekçilik ve doğalcılık akımlarının yaratıcısı olarak kabul edilir.
“Dünya rezil ve kötü,” dedi. “Başınıza bir dert gelmeyegörsün, her zaman gelip bunu size yetiştiren, elindeki hançeri yüreğinize saplayıp büken, üstelik de sizi hançerin sapına hayran bırakmaya çalışan bir dostunuz bulunur.”