Dünya edebiyatına aşina olan tek bir kimse yok ki Werther adını duymamış olsun. Bu mustarip, heyecanlı ve kabına sığmayan âşık iki yüzyıldan fazla bir süredir hayatımızın tam ortasında kendisine bir yer edinmiş durumda. Öyle ki, artık Werther`den haberi olmayan birinin gerçekten âşık olduğuna inanmak çok zor. Goethe, Genç Werther`in Istırapları`nı yayınladıktan elli yıl sonra, bu eserin nasıl doğduğuna dair bir soruya şu cevabı verir: “Yaşadım, sevdim ve çok acı çektim! Hepsi bu.” Goethe`ye bunu söyleten neydi? Hangi acılardı, hangi gönül maceralarıydı “çok acı çektim” dedirten? Genç Werther`in Istırapları`nı kaleme aldığı gençlik yıllarındaki halet-i ruhiyesi nasıldı? Werther hangi acıların, hangi ıstırapların meyvesidir? Werther`in ıstıraplarını anlayabilmek için genç Goethe`nin hayatını, ıstıraplarını, ihtiraslarını ve kadınlarla münasebetini bilmek gerekir. Ötüken Neşriyat olarak Dünya Klasikleri serisinde sunduğumuz Genç Werther`in Istıraplarını Türkçeye tercüme eden Senail Özkan, aynı zamanda bu soruların tamamına cevap bulabileceğiniz bir de Sonsöz kaleme aldı. Senail Özkan`ın nefis Türkçesi ve neredeyse kitap hacmine ulaşan kapsamlı Sonsöz`üyle sunduğumuz bu enfes tercüme, Türkçede yayınlanan Dünya Klasikleri serilerine yeni bir soluk kazandıracak.