“Genç kızlık... Hayatın baharı demektir; bir bahar ki, en zengin, en şuh, en güzel çiçeklerle süslü, en sarhoş eden, en nazlı, en ruh açan rayihalarla kokar; bir bahar ki, orada tabiatın yalnız okşayan nefesleri, yalnız aşkın renkleri gezinir; bir bahar, bir bahar ki, onda en saf ve zerrin ümitler, en temiz ve kıymetli emeller kanat çırpar; bütün şiir, bütün güzellik, yalnız şiir ve güzellik… Yalnız neşe ve gülüş, yalnız renk ve nur… Fakat sonra, o zamana kadar bir bulut görmemiş olan bu bahar seması, kudurmuş ve zalim bir hücumla karanlıklara boğulur... Ondan sonra, hiç eksilmeyen bir yağmur, merhametsiz, insafsız, o senelerce kıymet verilerek büyütülmüş, o nazlı, ipek kelebeklere karşı inatçı, kahredici bir düşüşle devam eder... Ateş yağmuru ki ölünceye kadar kesilmeden devam eder...”
Servet-i Fünun edebiyatının en önemli temsilcilerinden Mehmet Rauf, Genç Kız Kalbi’nde, derin gözlem gücü ve karakter tahlilleriyle bezediği, aşk ve evlilik çemberinde, birey ve toplum gerçekliklerini çarpıcı bir dille kaleme alıyor…