Her şeyi kaybedebilirsin ama kendi varoluşunu kaybedemezsin.
Doğarız ve dünyaya atılırız.
Bu “olma” halidir. Varolma hali ise bizim yapıp ettiklerimizle ilgili bir şeydir. Özgür irademiz yüzde yüz var olmasa bile herhangi bir anda ne olursa olsun yaptığımız küçücük bir seçimle nasıl bir varoluşa evrileceğimize, nasıl bir insan olacağımıza karar verebiliriz. Kısacık bir anda aldığımız bir karar nasıl bir hayat yaşayacağımızı belirliyor.
Her şeyi kaybedebilirsin ama kendi varoluşunu kaybedemezsin. Aynı şey iki insan arasında sahip olmaya dayanmayan bir ilişki olduğunda da geçerli. Oraya sistem müdahale edemiyor. Sistemin en ağır şeklinin faşizm olduğunu düşünürsen senin nasıl bir hayat yaşayacağına karar veriyor olsalar da kime âşık olacağına müdahale edemiyorlar. Beyninin içine giremiyorlar. Aşk en büyük isyandır gününe göre.
Usta gazeteci Filiz Aygündüz sordu, ülkemizde alanının yetkin isimlerinden biri olan, psikiyatr Dr. Alper Hasanoğlu yanıtladı. Aşk, kimlik, ilişki, varoluş, ölüm, yas, mutluluk, evlilik, anlam, kaygı, kendinle sahici bağlar kurmak... Hayatın tüm meselelerine derin ve çarpıcı bakış açıları sunan, provokatif, zihin açıcı bir kitap Gel Hayattan Konuşalım. Sohbete katılan okura iyi gelecek...