Bir tarafta zor geçen çocukluğuna rağmen başarılı bir mühendis olan hırslı bir adam ve diğer tarafta asistanı olarak çalıştığı patronunun güzeller güzeli eşi. Yasak ve tutkulu bir aşkın esiri bu iki sevgili, Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle dokuz yıllık bir ayrılığa sürüklenirler. Kaderin onlar için çizdiği yolda ilerlerken sonunda bir gün bir tren istasyonunda yeniden kavuştuklarında aldatıcı bir iyimserliğin pençesine düştüklerinden habersizdirler. Tren yolculuğu onları yakınlaştırsa da aslında aralarında kapanmayacak kadar büyük bir boşluk olduğunu fark etmeleri uzun sürmez, artık sadece geçmişin peşinde koşan iki yalnız gölgeden ibarettirler.
Kitaptaki diğer öykü olan Ormanın Üzerindeki Yıldız’da Zweig karşılıksız bir aşkın doruk noktasına ulaşıp hiçliğe uzanan tren raylarında çaresizce karanlığa gömülüşünü anlatır ve insan ruhunun saklı taraflarına bir kez daha ışık tutar.
Kahredici bilinmezliklerin yol açtığı duygusal çalkantıları ele alan, Zweig’ın incelikli analizleri ile insanın içini hem acıtan hem de ısıtan bu eseri Levent Bakaç’ın özenli çevirisiyle sunuyoruz.