İlk oyunu 1997 yılında yayınlanan Funda Özşener’in oyun metinleri, çoğu zor oluşlarıyla nitelendi; insanoğlunun dile getirilmeyen, gizli ve tuhaf yönleriyle kuşanmış oyun karakterleriyle anıldı. Bu kahramanların bazıları tutkularının, bazıları boş hayallerinin, bazıları başka hayatların ya da imkansız olanın peşindeydiler. Ama hep bildik bir yerde, bizim gerçek dünyamızda yaşadılar. Hepsinin ortak yanı, soru sormaları konuşmak istemeleri. İşte, ne olursa olsun konuşmak, böylece varlık bulmak, yola çıkmak, durmak ya da susmak aradan geçen zamanda Özşener’in tiyatrosu oldu. O, bu süreçte eserlerinde zor sorulara zor cevaplar verdi.