Etrafımızdaki eşyanın bilgisini duyularımızla elde ediyoruz. Birbirleri arasında herhangi bir şekilde sıralanmayan ve metotsuz olarak gelişi güzel elde edilen bu bilgilere düzensiz bilgiler denir. Düzensiz bilgiler, hergünkü yaşayışımızı kolaylaştırarak etrafımızdan daha iyi şekilde faydalanmamızı mümkün kılarlar.
Lakin insanın bütün bilgisi böyle elde edilenlerden ibaret değildir. Düzensiz bilgilerin üzerine ilimler kuruluyor. İlim bilgisinin evvelkinden farkı, onun belli metotlarla elde edilmesi ve genel oluşudur. İlim bilgisi gelişigüzel elde edilmez. Onu elde etmek için zihnin mutlaka belli yollardan gitmesi şarttır. Felsefeye gelince; o bütün bilgilerimizin üzerine kurulmakla beraber hepsinden daha çok genelliğe sahiptir.
Her ilmin kendi konsu alanında ayrı ayrı sonuçlara vardığını biliyoruz. Felsefe bu sonuçların hepsini birleştiricidir. Ancak ilimlerin deneylerle elde ettiği sonuçları felsefe akılla birleştirir. Onun çalışma sahası, deneylerin dışında kalır; deneylerin sahasını içerisine alan daha geniş bir halka teşkil eder.