Gençliğimde bana görünmüş olan belirsiz şekiller, yine yaklaşıyorsunuz. Acaba bu defa sizi tutmayı denesem olur mu? Kalbimde heıleı o şüpheye karşı bir eğilim var.
Yine üşüşüyorsunuz!
Peki öyleyse!
Sis ve duman içinden yükselip bana hükmedin bakalım!
Gençliğimde, kafilenizin çevresinde esen büyülü nefesten içim titremişti. Şimdi de aynı şeyleri hissediyorum. Bana sevinçli günlerin görüntülerini getiriyorsunuz. Bazı yüce gölgeler belirgin hale geliyor. Ayrıca ilk aşkın ve ilk dostluğun izleri de sanki eski ve kısmen unutulmuş bir masal gibi gözümde canlanıyor.
Hayatın sanki dehliz gibi olan kıvrımlı akışindan dolayı sızlanışlar tekrarlanıyor ve güzel saatlerin mutlu hayalleriyle avunarak benden önce ölmüş o iyi insanların adları anılıyor.
İlk şarkılanmı dinlemiş olan ruhlar artık sonrakileri işitmiyorlar.
O eski dost kafilesi şimdi toz toprak olmuştur ve ne yazık ki ilk yankının sesi de sönmüştür! Artık ıstırabım hiç tanımadığım bir kalabalığa sesleniyor. Onların övmeleri bile içimi burkuyor.
Şiirlerimden zevk almış olan bazıları da, eğer yaşıyorlarsa, dünyada darmadağın olmuş halde dolaşıp duruyorlar ve içimi, o sakin ve aziz ruhlar dünyasına ait bir özlem kaplıyor...