Mükemmel bir ailesi, iyi para kazandığı bir işi ve sorunsuz, mutlu bir hayatı olan ünlü avukat Billy Halleck’in tek sorunu fazla kilolarıdır. Ancak Billy’nin hayatı yaşlı bir Çingene kadına arabasıyla çarpıp ölümüne sebep olmasıyla tamamen değişir. Mahkemede aklanan Billy bu kötü olayı arkasında bırakmaya çalışırken ölen kadının babası onun yanına gelip yüzüne dokunur ve şöyle fısıldar: “İncel.” Bu olaya o an bir anlam veremeyen Billy ertesi gün bir kilo verdiğini fark eder. Sonraki gün bir kilo daha verir, sonra bir kilo daha, bir kilo daha… Zayıflaması artık engellenemez boyutlara erişmeye başladığında Billy bunun korkunç bir lanet olduğunu fark eder. Şimdi ya bu laneti kabullenip ölecektir ya da Çingene’yi ikna edecektir. Tabii onu bulabilirse…
"Bu hikayeden çıkarılacak ders ne biliyor musun, William? Bazı adamlar, daha doğrusu bir sürüsü gördüğüne inanmaz, özellikle de yiyip içmek ya da inanmak istedikleri şeye ters düşen bir şeyse. Ben tanrıya inanmam. Ama onu görürsem inanırım."
Stephen King'in hayal gücünü her okuduğum kitapta övüyorum ve yeni kitabına başladığımda yaratıcılığının sonu yokmuş gibi geliyor. Aksiyon, gizem ve gerilim karışımı bir kitaptı. 328 sayfa boyunca hiç sıkmadan bitti.
Intikam ve hayatta kalmaya çalışmanın hikayesiydi. Hangi karakterin penceresinden bakarsanız onu haklı buluyorsunuz. Üzüldüğüm tek kişi ise Italyan oldu. Diğerleri ne ektiyse onu biçti kısaca.