Sizin hür olmanız için benliğinizden bir takım parçalar atmanız gerektir.
Bu parçalar, adaleti gerçekleştiremeyen bir kanunsa, onu ortadan kaldırmanız icap eder. Çünkü o kanunu sizin alnınıza kendi eliniz yazmıştır.
Fakat, kanun kitaplarını yakmakla, yahut bütün denizin suyu ile yargıçlarınızın alınlarını yıkamakla onları ortadan kaldırmış olmazsınız. Şayet o parçalar, tahtından atmak istediğiniz bir zalim ise, onun ilk önce içinizde kurulmuş olan tahtını yıkmaya bakınız.
Çünkü, bir zalimin hür ve mağrur insanlara hakim olabilmesi için onların hürriyetinin temelinde bir zulüm ve gururlarının kaynağında bir leke bulunmak icap eder.
“Çölün kumları içinde yüzen yolcunun serin serin estiğini hissettiği bir nefesti bu! Çölün susuzluğu içinde bağrı yanan kervanın, akar sular gibi çağladığını hissettiği sesti bu!” – Ömer Rıza Doğrul