Edebiyat Kulesi’nde “sürekli cümle kurarak, cümlelerini bozmalıyım bunların” diyen Pakdil’in yazın dünyasının temelinde cümleler var. Ve yapıtlarını da o cümlelerle oluşturuyor Pakdil.
Kurulan her yeni cümle Pakdil için insanı, ‘mutlak öğreti’yi, ‘yerli coğrafya’yı, ‘kök’leri savunmada atılan bir yeni adım. Pakdil hakkındaki yazılarda onun cümlelerinden eski şiirimizdeki ‘mısra-ı berceste’ler gibi alıntılar yapılması bu gerçeği gösteriyor. Pakdil, aynı zamanda yapıtlarında, cümlelerini kurarken gösterdiği olağanüstü titizliğin ipuçlarını da veriyor okura.
Bu bağlamda Pakdil’in metinlerinde karşılaştığımız “doğrudur, dizgi düzelti yanlışı yok” ya da “doksan sekizinci yazılış” gibi dipnotları onun kelimelerini, cümlelerini oluştururken/kurarken gösterdiği o olağanüstü titizliğin birer yansıması olarak görüyorum.